Bir edebiyat öğrencisi olan güzel Anastasia Steele, çekici ve zengin bir iş adamı olan Christian Grey ile telefon üzerinden yaptığı SMS'li görüşmede ufak bir hata dikkat çekiyor. 

İkiliden Grey iPhone 5S kullanırken, Steele ise iPhone kullanmıyor; ancak buna rağmen Grey'in telefon ekranında iMessage'ı simgeleyen mavi baloncuklar dikkat çekiyor.

İKİ iPHONE YOKSA iMESSAGE DA OLAMAZ
iOS 6 ile birlikte hayatımıza giren ve kullanıcıların salt 3G üzerinden yazışabilmelerini sağlayan iMessage aktif olduğunda kullanıcılar SMS'i simgeleyen yeşil konuşma baloncuğu yerine mavi renkli baloncukla karşılaşıyor. Bu durum sadece iMessage özelliği aktif olan iki iPhone kullanıcısı arasında yaşanabiliyor. Yani iPhone kullanmayan Steele'e mesaj atan Grey'in telefon ekranında mavi baloncuğun görünmesi imkansız.

Ancak filmde bu 'ince' ayrıntıya dikkat edilmediğinden uyanık izleyiciler durumu hemen fark ediyor.

Ürdünlü pilot Muaz el- Kesasibe'nin yakılarak infaz edilişini gösteren 22 dakikalık videonun yayınlandıktan ancak saatler sonra Youtube’dan kaldırıldığının tespit edilmesinin ardından, şirketin Arapça bilen yeni elemanlar işe aldığı açıklandı. Bu kişilerin başlıca görevinin IŞİD’in propaganda paylaşımlarını Google’a ait sitelerden kaldırmak olacağı belirtildi.

İngiliz Daily Mail gazetesi konu ile ilgili haberinde Google’ın bu görev için kaç kişiyi işe aldığını açıklamadığını ancak “Şirkete yakın kaynakların tüm zaman dilimlerinde görev yapacak yeni elemanlarla anlaştığını” söylediğini yazdı.

İngiltere merkezli radikalleşme karşıtı düşünce kuruluşu Quilliam’dan Jonathan Russell konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında internetteki şiddet videolarının IŞİD’in yeni destekçiler kazanmasında önemli rol oynadığını söyledi ve “Google’ın kararını mutlulukla karşılıyoruz. Son altı ayda teknoloji firmalarının radikal paylaşımların yayılmasını engellemek için daha fazla çaba gösterdiğini görüyoruz. Gerçekten bir değişim yaşanıyor. Elbette henüz bu önlemlerin etkilerini görmek için çok erken ancak şirketlerin doğru yönde adım attığını görmek bizi mutlu ediyor” dedi.

Google’a ait olan video paylaşım sitesi Youtube’un kuralları gereği başkalarını şiddet içeren eylemlerde bulunmaya yöneltecek içeriklerin sitede yayınlanması yasak. Ancak site yetkilileri sitenin kullanıcıları tarafından yapılan paylaşımları yayınlamadan önce kontrolden geçirmiyor. Uygunsuz paylaşımlar yine site kullanıcılarından gelen şikayet raporları sonucunda incelenip gerekirse kaldırılıyor.

Hükümetlerin sosyal medyayı yakından izleyerek kontrol etme çabaları yeni değil. Özellikle genç kesim tarafından son derece etkili bir iletişim aracı olarak kullanılan sosyal ağ siteleri, sadece gündelik kullanım ile değil, toplumsal olaylardaki etkileri ile de sıkça gündeme geliyor.

REKOR YİNE TÜRKİYE'DE

Bu bağlamda Twitter 2014 yılı ikinci yarısında (1 Temmuz-31 Aralık 2014) ülkelerden gelen içerik kaldırma taleplerinin sayısını sayfasında paylaştı. Buna göre son 6 ayda Twitter'a içerik kaldırması için dünya genelinde toplamda 1982 talep gelirken, bu rakamın 1820'si tek başına Türkiye'den geldi. Diğer yandan Türkiye'de talep üzerine gizlenen Twitter hesabı sayısı ise 62 oldu.

Türkiye'nin ardından 101 içerik kaldırma talebiyle Brezilya gelirken, bu ülkeyi de 19 taleple Japonya izledi.

İLK 6 AYDA DA TÜRKİYE BİRİNCİYDİ

Twitter'ın 2014'ün ilk yarısı için açıkladığı 'Şeffaflık Raporu'na göre de en çok tweet sildirme talebi Türkiye'den geldi. Twitter'ın açıkladığı rakamlara göre ilk 6 ayda Türkiye'den 304 hesap ile ilgili 183 Tweet silme talebi geldi ve bu talepler doğrultusunda bu mesajlar silindi. Ayrıca 17 hesap da askıya alındı. Raporda Türkiye'nin ardından en fazla talep Fransa'dan geldi. Bu ülkedeki 112 hesapla ilgili 107 Tweet sildirme talebi işleme alındı. Ayrıca 30 hesap da kapatıldı.

YouTube, GIF paylaşımı, çevrimdışı video izleme, hatta 360 derecelik videolar gibi çeşitli işlevlerle deneyler yapmayı seviyor. Popüler sitenin son numarası ise önceki deneylerden daha çok ilgi çekebilir.

Video paylaşım devi, videoları farklı açılardan izleyebilme işlevini belirli kullanıcılarına açarak denemeye başladı. Deney, sanatçı Madilyn Bailey'in son YouTube Music Night etkinliğindeki performansıyla gerçekleştirildi. Dört farklı kamerayla çekilen performans, kullanıcılar tarafından farklı açılardan izlenebiliyor. Sözkonusu videoya bu sayfadan ulaşılabiliyor.

Videoyu farklı açılardan izleyebilmek için videonun sağ tarafında görüntülenen küçük resimlere tıklamanız veya klavye kısayollarını kullanmanız yeterli oluyor.

Böyle bir işlevi ilk sunan web sitesi YouTube olmasa da, işlevin kabul görmesi halinde YouTube, başarılarının arasına yeni bir başarı ekleyebilir.

Bir YouTube yetkilisi, geçişin otomatik olduğunu, daha fazla kullanıcıya açılmasının zaman alabileceğini söylüyor. Deneysel özellik belirli kullanıcılara açılmış olsa da, onu kendi videolarınızda denemek için bu formu doldurup başvuru yapabiliyorsunuz.

Ardı ardına gelen siber saldırı haberlerine bir yenisi daha eklendi. Wall Street Journal'ın haberine göre Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük sağlık sigortası şirketlerinden biri olan ve on milyonlarca kişiye hizmet veren bir şirket devasa bir saldırıya maruz kaldı, 80 milyon insanın kişisel verileri ele geçirildi.

Anthem adlı ABD'nin ikinci en büyük sağlık sigortası şirketi kimliği bilinmeyen bir hacker ekibi tarafından oldukça ciddi bir saldırıya maruz kalmış. Hatta yapılan açıklamaya göre ortada çok önemli ekonomik saldırı planı var. Şirketin CEO'su Joseph Swedish yaptığı açıklamada, olabildiğine karmaşık ve güçlü bir saldırı yapıldı, diyor.

Sigorta şirketi aynı zamanda ilginç ve cesur bir karar alarak saldırıdan bir sonraki gün tüm detayları kamuoyu ile paylaşmış. 80 milyon insanın sigorta numarası, ad ve soyadı ile adres detayları ele geçirilirken, Anthem'e göre medikal ve finansal veriler halen güvende duruyor.

Son aylarda artan ve özellikle de Amerika'daki dev isimleri hedef alan bu saldırıların ise Kuzey Kore merkezli olabileceği konuşuluyor.

Japonya'nın en büyük bankası olan Mitsubishi UFJ'nin deneyeceği "Nao" adlı bu robotların yaklaşık 5.4 kilogram ağırlığında ve 58 santimetre uzunluğunda olduğu belirtiliyor.

İnsana benzeyen robotların, Nisan ayı itibariyle bankanın bir ya da iki şubesinde denemelere başlayacağı ifade ediliyor.

Performansına göre diğer şubelerde de robotların çalıştırılabileceği öne sürülüyor.

Alnında kamera bulunan "Nao" adlı robot, 19 farklı dil konuşabiliyor ve müşterilerin yüzlerindeki mimiklerden ve ses tonlarından memnun olup olmadıklarını ayırt edebiliyor. Bu da Nao'ya müşterileri karşılayabilme ve onlara ne istediklerini sorabilme imkanı tanıyor.

Azalan iş gücüne karşı 'robot işçiler'
Nao, 2006 yılında Japonya telekom ve internet devi SoftBank'ın alt kuruluşu Fransız şirketi Aldebaran Robotics tarafından üretildi.

Çarşamba günü ilk defa İngilizce konuşan bir müşteriyle iletişime geçen robot, İngilizce kullanarak şunları söyledi:

"Merhaba ve hoşgeldiniz. Sizi döviz alımı, ATM'ler, banka hesabı açılması veya yurtdışına para havalesi ile ilgili bilgilendirebilirim. Hangisini tercih edersiniz?"

Mitsubishi UFJ, "insan olmayan kaynaklara" en çok yatırım yapan Japon şirketlerinin başında geliyor.

Ülkede bu tür yatırımlar da teşvik ediliyor. Japon Başbakanı Şinzo Abe de, ülkede azalan iş gücüne karşı "robot devrimi" için kolları sıvamıştı.

Nestle şirketinin Japonya yönetimi de, yine aynı şirket tarafından üretilen başka bir robot olan "Pepper"ı, 2015 sonlarına doğru kahve makinası satışlarında kullanacağını açıklamıştı.

Nestle, ülkedeki yaklaşık 1,000 satış noktasına "Pepper" adlı robottan koymayı planladığını belirtmişti.

120 santimetre uzunluğundaki Pepper, ilk olarak Tokyo'daki SoftBank cep telefonu satış mağazasında, satış asistanı olarak çalışmaya başlamıştı. Halen işine devam eden Pepper, şirketin baş yöneticisi Masayoşi Son tarafından "Bu robot, insanların hislerini anlaması ve bağımsız olarak buna karşılık verebilmesi hayalimiz için küçük bir adım oldu" sözleriyle övülmüştü.

Mitsubishi UFJ, Nao'nun bir iki teknik aksaklığın ardından, en zorlu müşterilerle bile başa çıkabileceğine inanıyor. Şirket, 2020 Olimpiyatları'na kadar robotların gerekli tecrübeye ulaşacağını ve yabancı müşterilere hizmet verebileceğini düşünüyor.

Android'li telefonunuz ortada hiçbir şey yokken garip uyarılar vermeye başladıysa, bunun nedeni birkaç hafta önce yüklediğiniz "Durak" uygulaması veya benzerleri olabilir.

Güvenlik firması Avast'ın Google Play'de keşfettiği, içerisinde adware bulunan uygulamalar arasında en popüleri Durak adındaki kart oyunu. 5 - 10 milyon kez indirilen uygulama, Avast'tan Filip Chytry'nin blog gönderisine göre başta tamamen normal görünüyor. Ancak bir hafta sonra telefonunuzun sıradışı davranmaya başladığını görüyorsunuz. Firmaya göre bazı uygulamaların gerçek yüzünü göstermesi, bir ayı bulabiliyor.

Durak'a benzer uygulamaların Google Play'de dolaştığını söyleyen Avast'a göre adware, cihazınızın kilidini her açtığınızda karşınıza çeşitli sorunlarla ilgili, örneğin cebinizde virüs olduğu veya depolama alanınızın pornoyla dolu olduğuna dair uyarılar gösteriyor.

Bunlar elbette zararlının sizi kandırmak ve sahte sayfalara yönlendirmek, ardından ücretli SMS gönderen uygulamalar indirmenizi sağlamak için söylediği yalanlar.

İşin ilginç yanı, zararlı uygulamanın bazı durumlarda Google Play'deki normal, zararsız uygulamalara yönlendirme yaptığına da rastlanmış.

Avast, bu tür uygulamaların bazılarının halen Google Play'de gezindiğini söylüyor. Google'dan bir yetkili ise durumu incelemekte olduklarını söylemekle yetindi. Bize düşen ise yorumlara, vadedilenlere ve puanlara göz gezdirerek şüpheli uygulamaları indirmemeye dikkat etmek.